Blog

Teras Çatılarda Su Sızıntılarının Nedenleri, Tespiti ve Onarımı

Çatılar, üzerlerindeki küçük bir hasar bile bina içinde çok büyük sorunlara yol açma potansiyeline sahip olduğu için, binaların en önemli bileşenlerinin başında gelir. Nedense bir çoğumuz çatımızın nasıl bir yapıya sahip olduğunu ve hangi malzeme ile kaplandığını bilmeyiz. Ancak bir sorun çıktığı zaman çözüm arayışlarına başlarız.

Çatılardaki sızıntı potansiyeline sahip kısımların tespit edilmesi ve en kısa sürede hasarın giderilmesi son derecede önemlidir. Önem verilmeyen birkaç damla halindeki sızıntı, zamanla binada önemli sorunlar yaratacak boyuta gelebilir.

Teras çatılı binalarda yalıtımın altına giren su, yüzeysel lekelenmelere, küflenmeye, çiçeklenmeye, yapısal beton içerisindeki donatının paslanmasına, betonun çatlamasına ve beraberinde sıvanın çatlamasına, betonun kapak atmasına ve betonun tabaka halinde ayrışmasına, neden olabilir [1……10].

Yoğuşmanın ve sızıntıların oluştuğu her yerde gelişen küf, özellikle küflerin ürettiği alerjenlere karşı hassas olan kişilerde bir dizi tıbbi soruna neden olabilir. Küfün neden olduğu yaygın rahatsızlıklar; hapşırma, burun akıntısı, kırmızı gözler ve deri döküntüleridir. Ancak küfler bağışıklık sistemini de etkileyebilir ve astım atakları gibi daha ciddi sorunları tetikleyebilir. Küfler ayrıca hoş olmayan bir "küflü" veya küf kokusu yaratan mikrobiyal uçucu organik bileşikler (mVOC'ler) üretirler.

Bu da, onarımı çok daha zor, uzun süreli ve yüksek maliyetli hale getirebilir.

Modifiye bitümlü su yalıtım membranı uygulaması tam yapıştırma yöntemi ile yapılmamışsa, hasarın nerede olduğunu anlamak hemen hemen olanaksızdır. Bu nedenle çatı yüzeyindeki katmanların tesviye betonuna kadar olan bölümlerinin tamamı sökülmeli ve yeniden su yalıtımı uygulaması yapılmalıdır.

Su yalıtımı tamamen sızdırmaz bir şekilde yapılmış olsa bile, ısı yalıtımı yapılmamış teras çatıların altındaki yaşama alanlarında yoğuşma nedeni ile de hasarlar oluşabilir. Bu çoğu zaman çatı sızdırıyormuş gibi bir algı yaratsa da, aslında tavandaki nemlenmenin veya damlamanın nedeni, ısı yalıtımı olmamasıdır. Bina içindeki nemli hava betonarme tavanın içinden geçerken yeterli oranda soğuk yüzeye temas edince yoğuşur ve bina içine tavanda nemlenme veya su damlama şeklinde geri döner.

Sızdıran bir çatıdaki su herhangi bir elektrik kaynağına yaklaşırsa, yangın tehlikesi de oluşturabilir. Bu sadece kısa devreye ve potansiyel bir bina yangınına neden olmakla kalmaz, aynı zamanda uygulanmış olan yangına dayanıklı yalıtımın performansını da önemli oranda azaltır.

A.ÇatıLARDA SU Sızıntılarına Ne Sebep Olur?

Çatılar, kullanıcı kaynaklı veya kullanıcılardan kaynaklanmayan birçok nedenle sızıntı yapabilir. Çatı, binayı dış etkilere karşı koruyan ilk yapı bileşenidir. Bu nedenle çatıların neden su sızdırdığı ve sızıntıların nasıl önleneceğini anlamak çok önemlidir.

Genel olarak, çatı sızıntılarına üç etken neden olabilir: Kullanıcıların verdiği hasarlar, yaşa bağlı aşınma - yıpranma ve zayıf yalıtım.

Bu üç etkenden herhangi biri, çatınızın kullanım ömrü on yıllar boyunca olsa bile, çok kısa sürede sızıntıların meydana gelmesine neden olabilir.

  1. Hatalı veya kötü uygulama

Çoğu zaman çatıların su sızdırmasının birincil nedeni, hatalı malzeme seçimi, hatalı detay çözümü ve hatalı uygulamadır. Baca dibi, duvar dibi, saçak, yağmur giderleri gibi detay çözümleri, iyi korunmuş bir çatının hayati bir özelliğidir. Bu zayıf noktaları su girişinden veya istenmeyen zararlılardan korumak ve kapatmak için doğru detay çözümleri, doğru malzeme seçimleri ve doğru uygulama şarttır. Her şeye rağmen bu detay noktaları hasar görürse, burası hızlı bir şekilde çatı sızıntısının başlaması ve ciddi sorunlara neden olması için mükemmel bir yer haline gelebilir. Detaylar, hatalı malzeme seçimi, yıpranma, dalgalanan sıcaklıklara maruz kalma, doğrudan darbeler ve hatalı sabitleme veya tespit elemanlarının paslanma sonucunda işlevini yitirmesi nedeniyle zarar görebilir. Detaylar yakından incelenerek, herhangi bir çatlak veya diğer hasarların olup olmadığı tespit edilebilir.

Modifiye bitümlü su yalıtım membranlarının yataydan düşeye döndürüldüğü köşe noktalarında en az 4cm x 4cm pah yapılmalı ve membranın bitiş doğrultusunda sürekli olarak baskı çıtası (tercihen alüminyum Z profil) uygulanmalıdır. Baskı çıtasının üst kısmına ve tespit elemanlarının görünen kısımlarına UV dayanımlı mastik çekilmelidir.

Teras çatılarda tek kat olarak uygulanan, özel kullanım amaçlı bazı mineralli modifiye membranların dışındaki tüm modifiye bitümlü su yalıtım membranları, eğimi %5 olan çatılarda çift kat B uygulanırlar. Uygulamada 3mm’den daha ince membranlar kullanılmamalıdır.

Uygulama uzman yalıtımcılar tarafından yapılmalı ve uygulama sırasında membranın ortasındaki polyester keçenin yakılmamasına özen gösterilmelidir. Yanan polyester keçe soğumaya başlayınca büzüşür ve ek yerlerinin ayrılmasına neden olabilir. Bu nedenle ek yeri kontrolu membran soğuduktan sonra yapılmalıdır.

  1. Hasarlı bitümlü membranlar ve yetersiz alt yapı hazırlığı

Modifiye bitümlü su yalıtım membranları uygulandıktan sonra delinmelere ve yırtılmalara karşı korunmalıdır. Uygulama sırasında veya sonrasında meydana gelen ve farkedilmeyen bir delinme çok ciddi hasarlara neden olabilir.

Modifiye bitümlü su yalıtım membranlarının uygulanacağı yüzeylerdeki boşluklar ve çatlaklar, uygun dolgu malzemeleri ile doldurularak ahşap mala perdahı ile pürüzsüz hale getirilmeli ve yüzey, toz, yağ, mazot v.b. su yalıtımına zarar verebilecek lekelerden veya birikimlerden iyice temizlenmelidir.

Yüzeye astar olarak m²’ye en az 0,400 kg. sarf edilecek biçimde TS113’e uygun soğuk uygulamalı asfalt (bitüm emülsiyonu) sürülmeli ve modifiye bitümlü su yalıtım membranı uygulaması astar kuruduktan sonra yapılmalıdır. Uygulama yapılacak yüzeyin nemi ≤ %5 olmalıdır. Bu, hem yeni hem de mevcut beton yüzeyler için geçerlidir. Betonun nemi, nem ölçer cihazları ile kolaylıkla ölçülebilir. [13, 14, 15].

Nemli yüzey üzerine uygulanan modifiye bitümlü membranın altındaki nem, güneş etkisi ile buharlaşır ve membranın yapıştığı yüzeyden ayrılarak kabarmasına neden olabilir. Gezilemeyen çatılarda kabaran kısımlar kolaylıkla onarılabilir. Üzerine karo veya seramik uygulanmış gezilebilen teras çatılarda ise hasar daha büyük olur ve kapsamlı bir onarım gerekir [16, 17].

 

Uygulama tamamlandıktan sonra su testi yapılmalı ve gezilebilen çatılarda (üzerine farklı malzeme kaplanacak olan) membranların su sızdırmadığından %100 emin olduktan sonra üzeri kapatılmalıdır [20].

  1. Çatı döşemesi içinde yoğuşma

Yoğuşma, bina kullanıcıları için çatı sızıntıları da dahil olmak üzere çok sayıda soruna neden olabilecek ciddi bir sorundur. Teras çatı, dış ortam ile doğrudan temaslı olduğundan, teras çatıyı oluşturan katmanlarda uygun konumda, uygun yoğunlukta ve uygun kalınlıkta ısı yalıtım malzemesi kullanılmaması halinde yoğuşmaya eğilimlidir. Nemli sıcak hava soğuk bir yüzeyle karşılaştığında yoğuşma meydana gelir. Çatı döşemesi içinde biriken nem su olarak bina içine sızar ve ciddi hasarlara neden olabilir [21, 22].

Teras döşemesi altında ısı yalıtım malzemesi kullanılarak yoğuşma önlenebilir [23].

  1. Tıkalı oluklar

Yağmur giderleri binanın can damarlarıdır. İyi işleyen bir yağmur gideri sistemi, sağlıklı ve mutlu bir bina sağlamak için hayati önem taşır. Bununla birlikte giderler tıkanırsa, düzgün çalışmayı durdurur ve su sızdırmaya başlayabilir. Yağmur gideri süzgecine takılan yaprak, dal ve diğer uçuşan malzemeler, süzgecin işlevini yitirmesine neden olabilir. Havuza dönüşen terastaki sular, çatı alanındaki çatlaklara ve zayıf noktalara girebilir ve çatı sızıntısı riskini artırır. Tıkanmış yağmur giderlerini tespit etmek oldukça kolaydır. Özellikle Sonbaharda yağmur giderini tıkayan malzemeler görsel muayene ile görülebilir. Ayrıca şiddetli yağmur sırasında iniş borularından fazla su akmaması da, yağmur giderlerinin tıkandığının göstergesidir.

Yağmur giderleri ilkbaharda ve sonbaharda olmak üzere yılda en az 2 kez kontrol edilmeli ve gideri tıkayan maddeler temizlenmelidir. Giderlerin temizlendiğinden emin olduktan sonra, su dökerek giderin ve yağmur iniş borularının çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.

  1. Çatlak Baca

Bacalar sert hava koşullarına tekrar tekrar maruz kaldıktan sonra, önce üzerindeki akrilik dış cephe boyası sızdırmazlık özelliğini kaybeder. Dış cephe boyası, kullandığınız boya türüne ve iklim şartlarına bağlı olarak 5 ila 10 yıl dayanabilir [26, 27, 28, 29].

Baca duvarı üzerine döndürülmüş modifiye bitümlü membran, baskı çıtası kullanılarak emniyete alınmış olsa bile, nemlenen sıvalı yüzeyde oluşan aşınma ve çatlaklar suyun önce baca duvarlarına, sonra bina içine girmesine neden olabilir.

Bacaların onarımı kapsamlı bir iştir. Bu nedenle, bacalardan bina içine gelen bir su sızıntısı varsa, onarımını uzman bir uygulayıcı tarafından yapılmalıdır.

  1. Göllenme

Teras çatılarda göllenmenin (su birikmesinin) nedeni, genellikle kötü çatı tasarımı, eğim hataları, hatalı altyapı uygulaması ve bina temellerinde sonradan oluşan oturmalardır.

Göllenme, suyun çatı yüzeyinde 48 saatten daha uzun süre durmasıdır. Drenaj sistemi yapı için yeterli olmaması, hatalı çatı tasarımı veya bina altyapısı ile ilgili çeşitli sorunlar nedeniyle çatı yüzeyinde büyük su birikintileri oluşabilir. Yüksek miktarda su çatıdan buharlaşamaz ve durgun suyun tahliye edilecek yeri yoktur [30].

Şiddetli bir yağmurdan sonra 12-36 saat boyunca teras çatıda duran su normal kabul edilir ancak, teras çatılarda 2 tam günden daha uzun süre göllenen herhangi bir su, mutlaka bir uzman tarafından incelenmelidir [22, 23]. Mimar veya inşaat mühendisleri çatıyı sistemik bir bakış açısıyla inceleyebilir ve çatıda su birikmesini önlemek için ne gibi önlemler alınması gerektiğini belirler.

Bina inşa edildiği zaman her şey doğru yapışmış olabilir ancak temellerde sonradan oluşan oturmalar, çatının eğimlerinde farklılıklar oluşturabilir.

Yağmur giderlerinin bulunduğu yerin kotunun düşürülmemesi ve bu bölgede uygulanan membran katmanlarının fazla olması nedeni ile yağmur gideri yüksekte kalır. Bu da çatıdaki suyun yüksekliğinin ancak belirli bir seviyeye geldikten sonra boşaltılmasını sağlar. Yağmur gideri kotunun altında kalan kısımlarda göllenme oluşur. Bunun önlenebilmesi için yağmur giderlerinin merkezi esas alınarak 50cm x 50cm’lik alanın kotu en az 1cm düşürülmelidir.

Biriken su, zamanla teras çatı sistemi için önemli bir risk oluşturur. Göllenme suları, binanın yapısal bütünlüğünü korumak için binadan uzaklaştırılmalıdır.

Düz bir çatıda uzun süre duran su ciddi bir sorundur. Yukarıda ele aldığımız gibi, sızıntılar veya binanızın yapısını tehlikeye atmak gibi daha ciddi sorunlardan kaçınmak için 48 saat sonra tahliye edilmeyen veya buharlaşmayan su ile ilgilenilmelidir.

  1. Yağmur giderlerinin yetersizliği

Piyasada 100 m2’lik bir çatı alanı için 1 adet Ø100 mm’lik gider konulması gerektiği gibi yanlış bir algı vardır. Halbuki her 1 m2 çatı alanı için en az 1cm2 yağmur gideri alanı gereklidir. Terasa bitişik bir duvar varsa, bu duvar alanının %50’si de teras alanına ilave edilerek hesap yapılmalıdır. Ayrıca modifiye bitümlü yalıtım membranının uygulama sırasında yağmur giderinin içine çevrileceği ve gider kesitini küçülteceği de dikkate alınmalıdır. Buna göre etrafı tamamen açık 70 m2’lik bir terasta en az 1 adet Ø100 mm’lik yağmur gideri kullanılmalıdır.

Sifonik drenaj sistemi, meteorolojiden alınan Standart Zamanlarda Görülen En Büyük Yağış Değeri raporlarına göre son 100 yılda, 5 dakika içinde görülen en büyük yağış değeri baz alınarak hesap edilir. Sifonik sistem dizaynının en önemli ve başlangıç noktası süzgeçlerdir. Sifonik süzgeç girdap kırıcı yapısı sayesinde suyun sisteme dönerek girmesini engelleyerek sistemin hava almamasını ve çok katlı yapısı ile sistemin sürekli aktif çalışmasını sağlar. Sifonik sistem uygulaması HDPE (Yüksek Yoğunluklu Polietilen) boru ile yapılır ve boru birleşim noktalarında alın kaynak ve elektro füzyon yöntemi kullanılır. Böylelikle kusursuz bir sızdırmazlık sağlanmış olur. Contalı birleşim kullanılmadığı için sistem içine hava girişi önlenir ve zamanla conta bozulmalarından kaynaklanacak sızdırmazlık sorunları çözülmüş olur. Sifonik sistem drenajı geleneksel sisteme göre çok daha düşük kesitli borularla sağlanmaktadır. Ancak görüleceği üzere özel elemanlar, hassas işçilik ve teknik bilgi gerektiren bir uygulamadır. Bu nedenle uygulamacının uzmanlığından %100 emin olunmadıkça sifonik drenaj sistemi tercih edilmemelidir. Hatalı sifonik sistem kurulumunda, teraslar gölete dönüşebilir.

  1. Lekelenme

Su birikmesi teras çatılarda koyu lekelere neden olabilir. Bu da altındaki modifiye bitümlü membranın performasında düşüşler olabileceğinin işaretidir.

  1. Bitki örtüsü büyümesi

Su çatı yüzeyinde ne kadar uzun süre birikirse, bitki örtüsünün büyümesi ve yaşama olasılığı o kadar artar. Yosun, algler ve diğer bitkiler, çatının yüzeyini kendi ekosistemine dönüştürdükleri için uzun vadeli zarar verebilir. Bitkilerin kökleri çatı malzemelerine girer ve uzun süre onarım yapılmazsa, ahşap, çelik veya betondan yapılmış olabilecek yalıtım ve altındaki alt tabakaya girmeye başlayabilir (Bitki kökleri, FLL sertifikasına sahip olmayan normal membranları kolaylıkla delebilir).

Çatıda bitki büyümesi varsa, kökler binada su sızıntılarına neden olabilir. Hasarın daha da büyümesine engel olmak, potansiyel küf oluşumunu engellemek ve küf bertaraf etme maliyetinden kurtulmak için çatının bir an önce temizlenmesi ve hasarlanan bölümlerin onarılması gerekir.

  1. Buz Barajı

Buz barajı, buz, çatının kenarlarını kaplayarak ve yağmur giderlerini tıkayarak kar veya yağmur suyunun kaçmasını önleyen bir baraj oluşturduğunda meydana gelir. Bu, inanılmaz derecede ciddi sorunlara neden olabilir. Binaya verdiği yükün yanısıra, herhangi bir çatlak veya zayıf noktadan bina içine su sızıntılarına neden olabilir. Binanın sıcaklığı nedeniyle eriyen kar, eğim doğrultusunda akar ve burada yeniden donarak bir buz barajı oluşturur.

Düşey iniş boruları içinde donan su, genleşme nedeniyle boruların kırılmasına neden olabilir.

Bu nedenle buz barajlarının oluşabileceği konumda bulunan teras çatılarda, çatının uzun yıllar zorlu şartlara dayanarak performansını koruyabilmesi için ısıtma şiltesi, ısıtıcı kablo veya karbon film ısıtma aparatları kullanılmalı ve sistem kar buz algılama sensörü, termostat ve kontrol panosu ile kontrol edilmelidir [36].

  1. Çatıda Çalışmak

Gezilemeyen teras çatılara, çatı ve baca temizliği, çatıdaki çeşitli ekipmanların bakımı v.b. nedenlerle çıkılabilir. Ancak çatıda gezinirken çatı kaplama malzemesine hasar vermemeye özen göstermelidir.

Gezilebilen çatılarda ise modifiye bitümlü membranın üzerinde koruyucu tabaka ve kaplama malzemesi olduğu için membrana hasar verilmesi riski yoktur. Ancak kaplamada herhangi bir sökme işlemi yapılması gerektiğinde alttaki modifiye bitümlü membrana hasar vermemeye özen gösterilmelidir.

  1. Yaşlanma

Yaşlanmaya bağlı su sızdırmaları, kullanım ömrünün sonuna yaklaşmış veya kullanım ömrünü tamamlamış membranlarda rastlanan bir durumdur. Teras çatılarda son kat olarak uygulanan, mineralli veya alüminyum folyo kaplı modifiye bitümlü membranlar 30-35 yıl dayanacak şekilde tasarlanmış olsa da, yaşlandıkça koruma seviyeleri azalacak ve su sızdırmaya daha yatkın hale geleceklerdir. Ancak uygun bakım ile bu risk ortadan kaldırılabilir:

  • Rüzgarlarla çatı üzerine taşınan toz-toprak temizlenmeli ve çatıda kontrolsüz bitki büyümesi engellenmelidir.
  • Çatı üzerinde oluşabilecek yosunlaşma temizlenmelidir.
  • Oluşabilecek mineralsiz alanlar, mineral ilavesi ile UV dayanımlı hale getirilmelidir.
  • Aşırı sıcak havalarda çatı üzerine çıkılmamalıdır.
  • Noktasal veya şeritsel yapıştırma ile uygulanan son kat modifiye bitümlü membranlar, rüzgarın vakum etkisi ile yapıştığı yüzeyden ayrılabilir. Bu nedenle üzerine bir başka malzeme kaplanmayacak olan bitümlü membranların uygulamasında mutlaka tam yapıştırma yöntemi uygulanmalıdır.

Doğru detay, doğru malzeme seçimi ve doğru uygulama yapılmış bitümlü membranların ömrü, üzerinin bir başka malzeme ile kaplanması halinde bina ömrü kadardır.

B.TERAS ÇatıLARDA SU SızıntıSI NASIL BULUNUR?

Çatıda su sızıntısı olup olmadığı net bir şekilde görülemiyorsa, sızıntı noktalarını tespit etmek için, sızıntıya en yatkın olan; saçak, varsa yağmur suyu oluğu veya kanalı, baca dibi duvar dibi, boru ve kablo girişleri ve çıkışları ve dilatasyon detaylarını dikkatlice incelemek ve bu detaylarda bozulma, ayrılma, çatlama, sarkma v.b. hataları tespit etmek gerekir.

Yukarıda listelenen uyarı işaretlerinden bir veya daha fazlası tespit edilmesine rağmen hala su sızıntısına neden olabilecek bariz bir hasar görülemiyorsa, yağmur suyu giderlerini tıkayıp çatıya su doldurularak akıntı olup olmadığına bakılmalıdır.

Ancak basınçsız su ile deney yapıldığından bu da istediğiniz sonucu vermeyebilir. Bu durumda düşük veya yüksek voltajlı elektronik kaçak tespiti test yöntemini uygulayan, kaçak tespitinde uzmanlaşmış profesyonel ekiplerden destek alınmalıdır [37, 38]. 

C.TERAS ÇatıLARDA SU SızıntıSI NASIL GİDERİLİR?

Çatıdaki su sızıntısının kaynağını bulduktan ve çatının hangi kısımlarının hasar gördüğünü belirledikten sonra, en kısa sürede onarılması gerekir. Bir sızıntı ne kadar uzun süre kontrol edilmezse, suyun binaya ciddi zararlar vermesi için o kadar fazla zaman tanınmış olur. Bir çatı sızıntısını hızlı bir şekilde onarımı, sorunun daha da büyümemesini ve onarım maliyetinin artmamasını sağlar. 

Onarım için profesyonel bir firma ile, sonradan ilave işler çıkmayacak şekilde işin kapsamını, maliyetini ve uygulama süresini net olarak belirten ve su sızdırmazlığı için belirli bir süre garanti veren sözleşme yapılmalıdır. Sözleşmeye ek olarak işin nasıl yapılacağını ve çatının orijinal malzemeler kullanılarak (marka ve tip belirtilerek) görüntüsünün ilk gün yapıldığı gibi olacağını tarif eden teknik şartname bulunmalıdır.

D.YASALARA VE KONUT SİGORTASINA GÖRE ÇATI SIZINTILARININ ONARIMI

634 Sayılı Kat Mülkiyeti kanununun 4. maddesinin c bendine göre, çatılar, bacalar, genel dam terasları, yağmur olukları ve yangın emniyet merdivenleri ortak alanlardır. Bu nedenle çatılardaki olası hasarlar ana yapıya veya bağımsız bölüme veya bölümlere zarar vereceğinden acilen onarılması gerekir ve bunun için tüm bağımsız bölüm sahiplerinin onayına gerek yoktur. Onarım maliyeti, binadaki tüm bağımsız bölüm sahipleri tarafından eşit oranda paylaşılır.

Konut sigortasının çatıdaki su sızıntılarını karşılayabilmesi için “çatı akması teminatı” poliçeye eklenmelidir. Bu teminat ile kişisel hatalardan ve ihmallerden kaynaklanmamak şartı ile, çatının su sızdırmasından kaynaklanan zararlar sigorta kapsamı altında yer alır. 

SONUÇ

Modifiye bitümlü su yalıtım membranları, uygulama kolaylığı, kolay ulaşılabilirlik, kalifiye uygulamacı çokluğu, uygulama ekipmanlarının ucuzluğu ve toplam uygulama maliyetinin ekonomik olması açısından bu güne kadar geliştirilmiş en mükemmel su yalıtım malzemesidir. Doğru malzeme seçimi, doğru alt yapı, doğru detay çözümleri ve doğru işçilik ile su sızdırmayan ve performansını uzun yıllar devam ettirecek mükemmel uygulamalar yapılabilir.

Doğru uygulama için herşeyden önce doğru malzeme seçimi zorunludur. Türkiye’de 38 üretici, 12 ithalatçı, 6 fason üretim yaptıran ve 6 talebe gören üretim yapan olmak üzere 62 firmanın faaliyet gösterdiği modifiye bitümlü su yalıtım membranı pazarında, doğru malzemeyi seçmek gerçekten hiç de kolay değildir. Bu nedenle, standartlara uygun olduğundan %100 emin olunan malzemeler seçilmeli ve en ufak bir kuşku olması halinde akredite bir laboratuvara test ettirilmelidir.

Tüm su yalıtımı uygulamalarında olduğu gibi modifiye bitümlü membran uygulamalarında da alt yapı hazırlığı çok önemlidir. Teras çatılar %2 ile %5 arasında eğime sahip oldukları için genellikle tamamen düz bir çatı olarak algılanmakta ve bunun da bir projesi olması gerektiği akla gelmemektedir. Halbuki nasıl bir eğimli çatıya ÇATI PROJESİ çizimi yapıyorsak, teras çatı için de bunu yapmamız gerekir. Projede yağmur giderleri sayısı ve çapları doğru hesaplanmalı, detay çözümü nedeniyle giderin olduğu bölgede kullanılacak katmanların yağmur giderinin yüksekte kalmasına neden olmaması için, giderin etrafında en az 50 cm x 50 cm ölçülerinde ve min. 1cm derinliğinde kot düşüklüğü oluşturulmalı ve eğim betonu ile çatıya verilecek eğimler yağmur giderlerine yönelecek ve çatıda hiç su kalmayacak şekilde tasarlanmalıdır.

Modifiye bitümlü membranların, yapıştığı yüzeyin nemlenmesi halinde yüzeyden ayrılacakları dikkate alınarak, bitiş doğrultusunda sürekli olarak baskı çıtası uygulanmalıdır.

Uygulama işçiliği de son derecede önemli olup, uygulama işi uzman uygulama firmalarına yaptırılmalıdır.

Modifiye bitümlü membran üreten firmalar, doğru uygulanmış olmaları şartı ile ürünlerine 10 yıla kadar su geçirimsizlik garantisi verirler ancak bu 10 yıl sonra su geçirecek anlamına gelmez. Teras çatılarda son kat olarak kullanılan modifiye bitümlü membranların kullanım ömrü 30-35 yıldır.

Uygulama garantisi ise, uygulamacı firma tarafından verilen ve uygulamada yapılabilecek olası hatalar nedeniyle oluşacak su sızıntılarını kapsayan garantidir.

Kat Mülkiyeti Kanunun (KMK) 4. Maddesi gereğince çatılar, bacalar, genel dam terasları gibi alanlar “Ortak Alan” dahilinde olup, yine aynı kanunun 19. Maddesi ve 20. Maddesi gereğince Kat malikleri, ana gayrimenkulün bakımını mimari durumunu, güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.Düzenli çatı bakımı binalar için bir seçenek değil, bir zorunluluktur. Çatının ömrünü uzatır, uzun vadede para tasarrufu sağlar, su hasarını önler, enerji verimliliğini artırır, uyumluluğu sağlar, estetik çekiciliği ve mülk değerini artırır ve güvenlik ve sorumluluk sorunlarına karşı koruma sağlar. Bina sahipleri, çatı bakımında en iyi uygulamaları benimseyerek binalarının gelecek yıllar boyunca işlevsel, güvenli ve değerli kalmasını ve üretici ve sigorta garantilerinin geçerli kalmasını sağlayabilir.

Düzenli bakım genellikle yılda 2 kez yapılır. Sanıldığı gibi çok yüksek maliyetli olmayan çatı bakımı, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda belirtildiği gibi sorun oluştuğu zaman değil, uzman bir firma ile sözleşme yapılarak ve her yıl sözleşmenin yenilenmesi şeklinde yapılmalıdır.

TERAS ÇATI ÖRNEK UYGULAMA DETAYLARI


 

KAYNAKLAR

Dr. Atila Gürses |Onduline Avrasya A.Ş. |Teknik Danışman