HATALARIN TEKRARLANMAMASI İÇİN SU YALITIMINA DİKKAT !!!

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE "Su Yalitimi" Olmazsa; olmaz!

Management Plus tarafindan her yil organize edilen ve bu yil 4. kez düzenlenen "4. Ulusal Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi" 23 Şubat Perşembe günü Swiss Otel Istanbul da 340 kişinin katilimi ile gerçekleşti. Çevre ve Şehircilik Bakanligi ve Istanbul Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle düzenlenen kongrede BITÜDER de Ana Sponsorlar arasinda yer alarak, "Kentsel Dönüşüm Sürecine Farkli Bakiş Açilari ve Öneriler" konulu Oturumda bir sunum yaparak, yeni yapilacak binalarda Su Yalitiminin önemine dikkat çekti.

Neden Kentsel Dönüşüm sürecini yaşiyoruz?

Yapilan çalişmalarda yaklaşik 19 Milyon konutun 6,5 Milyon konut deprem açisindan riskli bina statüsünde oldugu tespit ediliyor. Sadece ISTANBUL ilini ele alirsak; 19 Ilçe sinirlarinda, 48 Riskli alanda yaklaşik 13 milyon m2 riskli yapinin mevcut oldugu anlaşiliyor. Bu miktarda riskli alan tahminen 250 bin konut ve bu konutlarda yaşayan yaklaşik 1,2 milyon kişiyi ilgilendiren bir konu olarak karşimiza çikiyor. Biran önce riskli alanlarin yenilenerek, daha güvenli yapilara dönüştürülmesi bekleniyor. 1999 depreminin ardindan resmi makamlar tarafindan Istanbulda incelenen 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 64'ünde korozyon tespit edildi. Bitüder'i temsilen Genel Sekreter Meltem Yilmaz'in kongrede yaptigi sunumda, su yalitimsiz bir binanin 10 yil sonra taşima kapasitesinin yüzde 66'sini kaybettigini ortaya koyan bilimsel çalişmalar sonuçlari da paylaşildi. Görülüyor ki binalarin yetersiz su yalitimi olmadiginda, taşiyici sistemlerindeki demirler korozyona ugrayarak, hasarli ve yikilan binalarin asil sebebi oluyor.

Hatalar Tekrarlanmamali

Bitümlü Su Yalitimi Üreticileri Dernegi (BITÜDER) Yönetim Kurulu Başkani Kemal Çolakoglu, Kongreyi degerlendiren açiklamasinda, deprem sonrasi yaşanan aci kayiplarin depremden degil, depreme hazirliksiz olmaktan kaynaklandigini vurguladi ve su yalitimi yaptirarak depremin yikici etkilerine karşi mücadele edebilecegimizi söyledi. Çolakoglu, "Türkiye depremden dolayi yikilan binalarda binlerce kayip veriyor. Ülkemiz, depremin zararlarini gelişmiş ülkelere oranla çok daha agir yaşiyor. Bunun en büyük nedeni de inşaat sektöründeki bilinçsizlik. Pek bilinmese de depremlerin yol açtigi büyük yikimlarin en önemli nedeni korozyon (paslanma). Korozyon, herhangi bir yoldan binaya sizan suyun donarak veya kimyasal tepkimelere girerek donatinin özelligini yitirmesine ve binanin taşiyici sisteminin zayiflamasina neden oluyor" dedi. Geçmişteki hatalarin tekrarlanmasi için tüm sektör paydaşlarinin bu konularda bilinçli ve dikkatli olmasi gerektigini sözlerine ekledi.

Dogru detayda dogru malzeme seçimi şart!

BITÜDER Başkani Kemal Çolakoglu, Kentsel Dönüşüm sürecinde hizli ve büyük boyutlu projelerin artmasi sebebi ile denetimle ilgili sikintilarin da önüne geçilmesi gerektigine vurgu yapti ve şunlari söyledi: "Binalarda Su Yalitimi için seçilen malzemelerin Standartlara uygunlugu, dogru detayda dogru malzeme seçimi ve yeterlilik belgesine sahip ustalarca yapilan saglikli uygulamalar ancak su yalitimi ile ilgili istenilen sonucu verir. Bilinç eksikliginden dolayi birçok projede standart dişi ürünler kullaniliyor. Bu da ne yazik ki kötü sonuçlara yol açiyor. Su yalitimi uygulamasi teknik bilgi gerektiren bir konudur ve en iyi malzeme bile yanliş ellerde olumsuz sonuçlar dogurabilir." dedi.

Kemal Çolakoglu, Kentsel Dönüşüm sürecinde yeni binalarda bu detaylara titizlikle dikkat edilmesi gerektigine ve denetim mekanizmalarinin saglikli çalişmasinin önemine dikkat çekti. Çolakoglu, Sektörde yaşanan haksiz rekabetle mücadele edilebilmesi için Türkiye'nin bir Su Yalitim Yönetmeligi'ne ihtiyaci oldugunu vurgulayarak "Merdivenalti üretilen standart dişi, etiket beyanina uygun olmayan malzemelerle yapilan su yalitimi uygulamalari, binalarin su yalitimi ihtiyacini karşilayamaz" dedi.